Loading...
FİKİR VE DÜŞÜNCE PAYLAŞIMLARIM 1 2019-09-09T14:22:43+00:00

İnsan, fikir ve düşüncelerini zaman zaman başkalarıyla paylaşmak ister; hatta sadece bir veya birkaç kişiye değil, daha kalabalık kitlelere ulaşmak ister. Eskiden, şahsi fikir ve düşünce paylaşımlarını çok sayıda kişiye ulaştırabilmenin yolu ya siyasetçi ya da bir gazetede köşe yazarı olmak idi.  Facebook, Twitter, Instagram, WhatsApp, YouTube gibi sosyal medya/iletişim platformlarının devreye girmesi, fikir ve düşüncelerin daha geniş gruplarla paylaşılmasını sağladı. 

Facebook’ta 7.Kasım.2009 tarihinde bir hesap açtım. Müthiş bir yazılım eseri…  Dünyada büyük icatlar ve keşifler yapan insanlar gibi, Facebook ve benzeri yenilikleri ortaya çıkaranlar da, doğrusu büyük insanlar.

2018 senesi sonunda, sayıları 1.000 civarında Facebook arkadaşım vardı. Facebook ortamındaki arkadaşlarımın bir bölümü motosiklet camiasından kişiler oldu. Diğer önemli arkadaş kaynaklarının arasında iş çevrem, Talas ve Tarsus okulları, İskenderun’dan çocukluk ve gençlik arkadaşlarım ve akrabalarım yer aldı.

İlk seneler, Facebook’u bir fotoğraf paylaşma ve arkadaşlarımın önemli günlerini kutlama aracı olarak kullandım. Facebook’ta bir fikir, bir düşünce beyanı paylaşımını ilk kez 2015 Şubat ayında yaptım. Paylaşımlarımın bir kısmı yaptıklarımla ilgili olarak arkadaşlarımı bilgilendirmek oldu ise de, paylaşımlarım büyük bir kısmı dünyada ve Türkiye’de meydana gelen olaylar karşısında görüşlerimi, sevinç, üzüntü veya hayal kırıklığımı yansıttı. Paylaşımlarım genellikle ilgi topladı ve arkadaşlarımdan ilginç geri dönüşler oldu. Arkadaşlarımın, paylaşımlarım için bana yazdıklarından ilginç olanlarını yeri geldikçe aktaracağım.

Facebook paylaşımlarıma, burada ilave bir açıklama getirdiğim durumlarda, ilave açıklamalar “yuvarlak bir işaretle ”     başlayan ve yazıları “italik”olarak yazılan paragraflarda yer almaktadır.

10.02.2015

HİÇBİR ŞEY DÜŞÜNMÜYORUM! YOK MUYUM ACABA?

• Facebook hesabınıza girdiğinizde ilk sayfanın başında Facebook size “Bugün ne düşünüyorsunuz?” diye bir soru yöneltir.

Modern felsefenin öncülerinden ve analitik geometrinin kurucusu olarak bilinen 1596 doğumlu Fransız bilim adamı René Descartes’in “Je pense, donc je suis.” (Düşünüyorum, o hâlde varım) sözünden esinlenerek ve biraz da “muziplik” olsun diye, “Hiçbir şey düşünmüyorum! Yok muyum acaba?” sorusunu Facebook’ta paylaştım.  Aşağıdaki güzel cevabı aldım.

AA&Co.’dan bir arkadaşım: “Düşünmediğini düşünmektesin. Demek ki varsın…”

24.03.2015

Bilirsiniz, tarihçiler Osmanlı İmparatorluğu tarihini genelde üç döneme (Yükselme-Duraklama-Gerileme) ayırırlar. Bir de lâle devri, tanzimat dönemi, meşrutiyet dönemi gibi alt dönemler vardır.

Sanırım ki, bizler sonrası tarihçiler Cumhuriyetimizin 2000-2015 yıllarını “CEHALET DÖNEMİ” olarak adlandıracaklardır.

Talas Ortaokulu ve Tarsus Koleji’nden bir arkadaşım: “Aynen… Arapların da 2.000 yıldır devam ettirdiği, hâlâ da devam ettirmeye niyetli olduğu bir “cahiliye devri” vardır. İnşallah bizimki bu kadar uzun sürmez ve yakında biter.”

03.04.2015

Bugün Bebek sahilinde yürürken, iki bez afiş dikkatimi çekti: Beşiktaş Belediyesi afişin birinde Musevilerin hamursuz Bayramı’nı kutlarken, diğerinde Hristiyan hemşerilerimizin Paskalya Bayramı’nı kutluyordu. HOŞUMA GİTTİ!

• Doğduğum, büyüdüğüm kent İskenderun değişik din ve mezheplerle harmanlanmış bir kenttir. Herkes birbirine son derece saygılıdır. Böyle bir saygıya İstanbul’da da şahit olmak, beni sevindirmişti.

06.08. 2015

Bugün 6 Ağustos. Japonya’nın Hiroşima kentine atılan atom bombasının 70. yıldönümü. Bomba kent halkında 140.000 kişiyi öldürmüş. Birkaç gün sonra Nagazaki kentine atılan diğer bir bomba da 80.000 kişiyi katletmiş.

Bombayı yapanlar, yaptıranlar, atılmasını emredenler, “Savaşın bitmesi içindi” demişler. Oysa  bu açıkça bir SAVAŞ SUÇUDUR.

Bugün hayatta olmasalar bile, bu savaş suçunu işleyenlerin YARGILANMASI gerekir inancındayım.

Harley Sahipleri Grubu’ndan bir arkadaşım: “Hiroşima’ya atılan bombanın adı “Little Boy” idi, Nagasaki’ye atılanın ise “Fat Man”… Sonradan, bu iki bombanın şimdi keyifle bindiğimiz Harley Davidson-Fat Boy modelinin isim babalığını yaptığı söylenir. Pazarlama ne kadar acımasız ve insanoğlu kendi yarattığı bir bilimin avucunda ne kadar savunmasız, öyle değil mi?”

İskenderun’dan bir çocukluk arkadaşım): “Savaş, zaten başlı başına bir suçtur. Öldürme, devlet eliyle başka bir devlete yapılınca hak gibi görülüyor. Öldürmek, cinayettir. Savaş suçu diye bir kavram, abesle iştigaldir. SAVAŞLARA SON ile uğraşmalıyız.”

İskenderun’dan bir arkadaşım: “Sana canı gönülden katılıyorum Mehmet kardeşim. 5 ay önce Hiroşima ve Nagazaki’deydim. O durumu gördükten sonra, insanlığımdan utandım. O insanlara nasıl kıyılmış.”

Tarsus Amerikan Koleji’nden arkadaşım: “Önce Kızılderilileri, sonra Japonya, sonra Vietnam, sonra Irak’ta milyonları öldürdüler. Sonra, ‘Kışkırttığım Ermenileri niye sürdünüz?’ diye sorarlar…”

29.08.2015

ALMAN İÇİŞLERİ BAKANI TAM BİR NAZİ: Hazret, “İzmir’de Avrupa’ya göç için bekleyen yüzbinlerce Suriyeli var. AB fonlarıyla İzmir’de kamplar kuralım. Avrupa’ya kimler gelebilir, orada karar verelim,” dedi.

Bu kendini bilmez rezil, bana Yahudi toplama kamplarını hatırlattı. Yazık!

16.10.2015

AB LİDERLERİ TOPLANARAK KARARLARINI ALDILAR. Kararın ne olduğu Euronews TV tarafından duyuruldu. Buna göre:

Suriyeli, Afgan ve Iraklı mültecilerin Avrupa’ya geçişlerinin Türkiye tarafından önlenerek, bu insanların Türkiye’de ikamet etmelerinin sağlanması karşılığında,

• Türkiye’deki mülteciler için AB üç milyar Euro’ya kadar para verecek.

• Türkiye’nin AB’ye girişi müzakerelerinin tekrar canlandırılmasına yönelik olarak yeni başlıkların tartışılmasına tekrar başlanacak.

AB ŞİMDİ MERKEL’İ TÜRKİYE’YE GÖNDEREREK, BU KARARLARIN TÜRKİYE TARAFINDAN KABUL EDİLMESİNİ AMAÇLAYACAK.

DALGA MI GEÇİYORLAR BU AVRUPALILAR…

  1. Hani sadece Almanya sadece bu sene 800.000 mülteci kabul edecekti… Daha halen Avrupa’ya ulaşmış 200.000 mülteciyi nasıl bölüşeceklerini bilmiyorlar.
  2. Benim memleketim bugüne kadar mülteciler için 7 milyar Euro harcadı. 28 AB ülkesi 3 milyar Euro mu harcayacak? Yani her AB ülkesi için 107 milyon Euro.
  3. Aranızda AB’nin Türkiye’yi AB’ye alacağına inananlar var mı hâlâ?

Bence, hükümet bu yaklaşımlara inanırsa, yazık etmiş olur…

Dedeman Holding’de yönetim kurulu üyeliği dönemimden bir arkadaşım: “Mültecilerin okumuş, genç ve sağlıklı olanlarını aldılar, bakiyesini Türkiye’ye drahomalarıyla gönderecekler. O insanların ne suçu var?… Ama bir de tatlandırıcı lâzım… O da Türklere güya vize kolaylığı. Üç-beş ay sonra anlaşabilir nedenlerle o havuç geri çekilecektir. Mâlum kutularda daha fazla para biriktireceklerin elini kuvvetlendirmek için hikâye… İnsan ticaretinden pek bir farkı yok. Çok trajik.”

Harley Sahipleri Grubu’ndan bir arkadaşım: “Bunun bir komedi olduğunu ilkokuldaki çocuk bile bilir. Sağolsun, Türkiye’yi yönetenler sayesinde bizi hâlâ bir muz cumhuriyeti olarak gördüklerinden, HANUTLA satın almak istiyorlar. Utanmadan bir de AB müzakereleri faso fisolarıyla, bırakın bizi, kendi vatandaşlarını aldatıyorlar. AB’nin bu tarzı DIŞ POLİTİKAMIZIN karnesi ve göstergesidir.

24.10.2015

T.C. ULAŞTIRMA BAKANLIĞI İŞ BAŞINA: Volkswagen firması emisyon (egzoztan çıkan zehirli gaz atığı) sahtekârlığı yapıyormuş. VW arabalarından Türkiye’de yüzbinlerce var. Türkiye’nin VW’e şöyle yüklü bir para cezası kesmesi lazım. Tabii ki, sahtekârlığın giderilmesi için arabaların geri çağırılması da gerekir. Şu Almanlarda ne akıl varmış birader!

• Alman Volskwagen firması, dizel motorlu araçların ABD’de satışlarını arttırabilmek için büyük bir sahtekârlık yaptı: Araç egzozlarından havaya salınan zehirli gazların kabul edilebilir seviyelerde ölçümünü sağlamak için, fabrikalardan çıkan araçlara gizli bir yazılım yüklemişlerdi. Sahtekârlık ortaya çıkınca Volkswagen firması büyük darbeler yedi; bilhassa ABD’de büyük cezalar ödemek zorunda kaldılar. Volkswagen’in simgesi olan “W” harfi, şirketin hissedarları ve çalışanları için İngilizcede “Worried” (Endişeli) anlamına gelmeye başladı.

24.10.2015

Bu kaçıncı? Hacda yine yüzlerce ölü… Suudiler bu işi beceremiyor. Mekke’nin idaresi Türkiye’ye geçmeli. Zaten Türklerdeydi. Arapların ihaneti sonucu kutsal topraklardan çekildik Birinci Dünya Savaşı’nda.

Dedeman Holding Yönetim Kurulu’ndan bir arkadaşım: “Şeytan nefs-i müdafaaya geçti demek ki…”

İskenderun’dan bir arkadaşım: “Zaten üstümüz başımız, her tarafımız din kokuyor son 13 yıldan beri; bir de üstüne Ankara’yı Müslüman Vatikan’ı yapmayalım…”

Harley Sahipleri Grubu’ndan bir arkadaşım: “Kendi ülkeni çok güzel idare ettiriyorsun da, Suudi’ye bok atmak kaldı… Herkes kendi bahçesini temizlesin.”

Tarsus Amerikan Koleji’nden bir arkadaşım: “Tanrı Müslümanlara kızgın mı?”

SEV’den bir arkadaşım: “Ülkeyi eline yüzüne bulaştırmış TC’nin, bir de Mekke ile uğraşmasını düşünemiyorum.”

26.10.2015

DÜŞÜNEBİLİYOR MUSUNUZ, BİZİ NE “SAFKANLAR” YÖNETİYOR?

DEVLET BÜYÜKLERİNİN DEDİKLERİNE GÖRE:

  • Paralel FETÖ kandırmış
  • HDP-PKK kandırmış
  • Suriyeli ESAT kandırmış
  • AVRUPA BİRLİĞİ kandırmış

KANDIRILA KANDIRILA BAKIN NE HALLERE DÜŞTÜK. TEBRİKLER SAFKANLAR…!

02.11.2015

AKP İKTİDARI:

Ben dâhil, bazılarımız AKP iktidarının kendi yaşam dönemlerimize rastlamasından hoşnut olmayabiliriz. Oysa, 15-20 yıl bir milletin hayatında çok ama çok kısa bir dönemdir.

Atatürk’ün bize gösterdiği hedefler doğrultusunda yaşamaya ve düşünmeye devam ettiğimiz sürece, Türkiye’mizin önü her zaman açık olacaktır.

AKP’yi tebrik eder, kurulacak hükümetin yurdumuz ve milletimiz için faydalı çalışmalar içinde olmasını dilerim.

Dedeman Holding yönetim kurulu üyeliği dönemimden bir arkadaşım: “Ben de mi motosiklete binsem… İnsanı zen yapıyor galiba. Ben bu yorumu çok sevdim.”

İktisat Bankası’ndan bir arkadaşım: “O her zaman zen idi… Motosikletle alâkalı olduğunu sanmıyorum.”

AA&Co. ve İktisat Bankası’ndan bir arkadaşım: “Ne içiyorsan, bize de söyle Mehmet Abicim…”

05.11.2015

THE BEATLES: Tüm zamanların en iyi müzik grubu!

14.11.2015

ANLAMADIĞIM BİR HUSUS VAR: Paramızdan 6 sıfır atalı sanırım 10 seneye yakın bir zaman geçti. Ancak, halkımızın büyük bir kısmı hâlâ eski para değerlerini kullanıyor. Örneğin, 4 liraya hâlâ “4 milyon lira” diyor.

SİZ BU DURUMU NASIL AÇIKLIYORSUNUZ?

Dijital dünyadan bir arkadaşım: “Eski para birimimizi halkımızın hâlâ kullanıyor olmasının nedeni, bizzat işlerine geldiğinde, örneğin, yeni yatırımların reklamında “milyon –  trilyon” yerine. ‘milyar – katrilyon’ diyen cumhurbaşkanı, başbakan ve iktidar sözcüleridir.”

Eski bir komşum: “Bakınız, Aziz Nesin bu konuda önemli açıklamalar yaptı.”

Harley Sahipleri Grubu’ndan bir arkadaşım: “Seçim sonuçları gayet iyi açıklıyor.”

Komşum: “Farkındalık? Ya da biz milyonu seviyoruz…”

16.11.2015

Bugün gazetelerde bir sağlık haberi var: ŞEKER HASTALIĞI TÜRKİYE’DE SON 12 YILDA %90 ARTMIŞ.  Bunun AKP İKTİDARIYLA bir bağlantısı var mı acaba? Ne dersiniz müminler!

Cenevre Üniversitesi yıllarından bir arkadaşım: “Yaşa be Memo’cum. Ben de, “Nereden geldi bana bu şeker?” diyordum.”

İskenderun’dan bir arkadaşım: “Bence yok. AKP iktidarı sadece sinir hastalığı ve tımarhanelik yapıyor.”

Harley Sahipleri Grubu’ndan bir arkadaşım: “Sanayileşme ile kanser, diabet, obezite gibi hastalıkların artması doğru orantılıdır. Refah arttıkça, gıdaya ve bilhassa hazır ve “fastfood” gıdalara yönelme ve aşırı tüketim bu hastalıkları çok arttırır. ABD’nin yayınladığı istatistiklere göre, üç Amerikalıdan biri kanser olacakmış yakın zamanda. İngiltere de aynı orana geldiğini açıkladı. Evet, AKP ile refah çok arttığı için, bu hastalıkların artışının günahını da onlara yükleyebilmek mümkün. Ne de olsa, adam su üzerinde yürüse, yüzme bilmeyen bir azınlık var.”

30.11.2015

KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ, Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne üyeliği uğruna FEDA EDİLMEMELİDİR.

30.11.2015

Yazılanlar doğru ise, Putin, RTE için, “Ona Türkiye’yi terk ettireceğim…” demiş. HAYIR, BUNU KABUL EDEMEYİZ! Bu Rusya’nın Türkiye’nin iç işlerine karışması olur. Biz Türkler başkalarından medet ummaz, kendi işimizi kendimiz hallederiz.

Dedeman Holding Yönetim Kurulu’ndan bir arkadaşım): “Bırak yapsın…”

AA&Co.’dan bir arkadaşım: “Belki de Rusya’dan ona (RTE’ye) ihtiyaç baş gösterdi.”

Dijital dünyadan bir arkadaşım: “Son çare Putin mi yani?”

04.12.2015

Yani PUTİN kardeş, atıp-tutamamakta bizimkini hiç aratmıyorsun doğrusu…

TAC’den bir arkadaşım:      “Fakat ne gariptir ki, tartışılan Türk/Rus değil, Erdoğan/Putin oldu. Bizimki burada bile ülkeyi bölmeyi başardı.  Putin taraftarı Türkler türedi, iyi mi?  Putin bu kadar başarılı olamaz kendi halkına karşı Mehmet Abi…”

08.12.2015

DONALD TRUMP isimli şahıs ABD Başkanlığı’na aday bir yaratık. “Tüm Müslümanların ABD’ye girişleri yasaklanmalıdır!” demiş.

2016 seçimlerinde ABD Başkanı seçilsin veya seçilmesin, Türk Hükümeti’nin bu geri zekâlıyı şimdiden “İSTENMEYEN ADAM” ilan etmesi gerekir.

Tarsus Amerikan Koleji’nden bir arkadaşım: “Bunu yapmak için önce omurgalı bir hükümet, düzgün bir devlet duruşu lazım.”

Harley Sahipleri Grubu’ndan bir arkadaşım: “Biz de adına AVM yapar, kira ve satışlardan pay veririz bu yaratığa…”

Harley Sahipleri Grubu’ndan bir arkadaşım: “Tamamen katılıyorum Mehmet abi… Ayrıca, Trump Tower adındaki binanın da adının değiştirilip, adının  bile anılması engellenmeli.”

21.12.2015

Hollywood’a biraz para kaptırdım. “Star Wars” film serisinin 7. bölümünü seyretmeye gittim. İlk 6 bölümü seyretmediğime 😄 sevindim.

03.02.2016

CNN’in haberine göre, Rus uçaklarının bombalaması sonucu, Suriye’de sadece Ocak ayında ölen sivillerin sayısı 600 olmuş.

Esat ve Putin bir gün darağacını boylayacaklar mı acaba? Yoksa yaptıkları yanlarına mı kalacak?

18.02.2016

CUMHURBAŞKANINI SEVMİYORUM.

BAŞBAKANI SEVMİYORUM.

MUHALEFET LİDERLERİNİ SEVMİYORUM.

05.03.2016

ALMANLARIN NAZİZİM DUYGULARI DONALD TRUMP’IN AİLESİYLE AMERİKA’YA GÖÇ ETMİŞ GİBİ BİR GÖRÜNÜM VAR…

• Donald Trump’ın dedelerinin, Amerika’ya Almanya’dan göç ettiği söyleniyor.

17.03.2016

Ruslar Suriye’yi aylar boyu bombaladılar. THE RUSSIANS BOMBED SYRIA FOR MONTHS. Kimse Ruslara bırakın ateş açmayı, sapanla taş bile atmadı; tek istisna Türkiye’nin bir Rus savaş uçağını düşürmesi oldu.  LET ALONE SHOOTING, NOBODY EVEN THREW A STONE WITH A SLINGSHOT AT THE RUSSIANS WITH THE EXCEPTION OF TURKEY DOWNING A RUSSIAN FIGHTER JET.

Birinci Dünya Savaşı sonunda, Osmanlı toprakları olan Irak ve Suriye, İngiltere ve Fransa arasında paylaşıldı. AT THE END OF THE FIRST WORLD WAR, OTTOMAN TURKISH TERRITORIES OF IRAQ AND SYRIA WERE SHARED BETWEEN THE UK AND FRANCE. Acaba şimdi de Irak ve Suriye’nin paylaşımı için ABD ve Rusya arasında mı benzer bir anlaşma var? Sessiz bir anlaşma… Tarihin bir tekrarı mı? ONE WONDERS WHETHER THERE IS NOW A SIMILAR AGREEMENT BETWEEN THE USA AND RUSSIA TO SHARE ITRAQ AND SYRIA. A SILENT AGREEMENT… DOES HISTORY REPEAT ITSELF?

23.04.2016

Datça Müftülüğü, Kutlu Doğum Haftası’nın “kutlu” olduğundan PEK EMİN OLMASA GEREK, tekrar “Kutlu Olsun” demiş.

• Datça’yı severim. Tarsus’tan sınıf arkadaşlarım Halim Ercan ve Kemal Tarım oraya yerleştiler. Motosikletime atlayıp, onları görmeye gittim. Datça’ya gidişim “Kutlu Doğum Haftası” olarak adlandırılan haftaya rastlamıştı. Datça Müftülüğü tarafından kasabanın en işlek caddesine asılan bir bez afiş üzerinde şöyle yazıyordu: KUTLU DOĞUM HAFTAMIZ KUTLU OLSUN. Arkadaşlarımın yaptığı geri dönüşlerde sayısız “gülen yüz” vardı…

04.05.2016

Bu ülkenin güzel çocuklarını bu kıyafetlere büründürenleri Allah hiçbir zaman affetmeyecektir.

05.05.2016

BİRİ GİDER, BAŞKASI GELİR. GÜN OLUR, O DA GİDER. ATATÜRK HEP KALIR…

26.05.2016

ABD BAŞKANI OBAMA’NIN HİROŞİMA KENTİNİ ZİYARETİ 2 HUSUSU TEKRAR AKLIMA GETİRDİ:

1) AMERİKALILAR:

İkinci Dünya Savaşında Amerikalılar atom bombalarıyla Hiroşima kentinde 140.000, Nagasaki kentinde ise 74.000 sivil insanı gözlerini kırpmadan öldürdüler. Bu katliamı yapanlar “Kahraman (!) ilan edildi. Obama, Hiroşima ziyareti sırasında “özür dilemeyeceğini” ilan etti.

Ne biçim bir tutumdur bu?

2)JAPONLAR:

İki atom bombasıyla 214.000 Japon öldü. ABD’de 11 Eylül olaylarının (İkiz Kulelerin ve Pentagon binasının uçaklarla vurulması) intikam için Japon milliyetçilerinin işi olduğunu düşünmüştüm. Al-Kaida çıktı. Obama’nın ziyareti ile ilgili olarak Japonya’da yapılan bir ankette, Japonların Obama’nın “özür dilemesinin” şart olmadığı düşüncesinde olduğu ortaya çıktı.

Ne biçim bir düşüncedir bu?

Harley Sahipleri Grubu’ndan bir arkadaşım: “2. madde benim de aklıma geldi. Zira, 11 Eylül konusunda sadece Japonlar başsağlığı dilememişlerdi uzun bir süre…”

AA&Co.’dan bir arkadaşım: “Üstat, ‘Al gülüm, ver gülüm’ dünyası… Giden gitti maalesef. Tarihte ve bugünde ve de gelecekte, nesillerin gidenler üzerinden izledikleri politikalar genelde o gün işlerine nasıl geldiyse, öyle olmuştur…”

Hiçbir şey yapmıyorsan, bari ölenlerin ruhuna küçük bir özür dile… Derin mevzu! 

Harley Sahipleri Grubu’ndan bir arkadaşım: Japonya’nın askeri gücü hâlâ Amerikan’ın komutasında ve Japonya II. Dünya Savaşı’ndan beri işgal altında. Özür dilemesi için “kurtuluş savaşı” yapmaları gerekiyor.

04.06.2016

MUHAMMED ALİ:

Boks sporundan oldum olası haz etmemişimdir. Bir insanın bir insanı spor adı altında dövmesini kabullenemiyorum. Öte yandan, Muhammed Ali’nin insani vasıflarını çok takdir etmişimdir. Allah rahmet eylesin.

24.06.2016

İNGİLİZLER AB’den ÇIKMA YÖNÜNDE OY KULLANDILAR. Bu kararın hem İngiltere, hem de Avrupa için olumsuz etkileri olacağı şüphesizdir. Sevindim. “OH OLSUN!”

AA&Co.’dan bir arkadaşım: “İngiltere kurtuldu.”

Harley Sahipleri Grubu’ndan bir arkadaşım: “Bizimkini yola getirecek halk olmayınca, çare olarak bir tek AB kalıyor.”

AA&Co.’dan bir arkadaşım ve komşum: “AB’nin basiretsiz politikaları ve liderlerinin getirdiği noktadır. Merkel kına yaksın…”

25.06.2016

UK voted to leave EU: IT’S HIGH TIME THAT SCOTLAND GOT ITS INDEPENDENCE (Scots… Do not be afraid to be on your own!) and NORTH IRELAND GOT ANNEXED TO IRELAND. WALES COULD CONTINUE TO LIVE WITH ENGLAND UNTIL THEY GET A LITTLE BIT MORE MATURE.

Birleşik Krallık, AB’den ayrılma yönünde oy kullandı. İSKOÇYA’NIN BAĞIMSIZLIK İLAN ETMESİ (İskoçlar… Tek başınıza olmaktan korkmayın!) ve KUZEY İRLANDA’NIN İRLANDA İLE BİRLEŞMESİ İÇİN ZAMAN GELDİ ÇATTI. GALLER, BİR MİKTAR DAHA OLGUNLAŞMAK İÇİN, İNGİLTERE İLE BERABER YAŞAMAYA DEVAM EDEBİLİR.

25.06.2016

BİR VATANDAŞIMIZ, “2.500.000 SURİYELİ SIĞINMACIYI TÜRK VATANDAŞI YAPALIM,” DEMİŞ.

NEDEN OLMASIN? İKİ ŞARTLA:

1) Suriye, topraklarının %20’sini Türkiye’ye versin.

2) Sığınmacılar için bugüne kadar harcanan 10 milyar doları Suriye ve/veya Birleşmiş Milletler, Türkiye’ye ödesin.

Siyasi iktidarın, yani AK Parti’nin işi gücü Suriyeli mülteciler üzerinden nasıl prim yaparım idi. Suriyeli 2.500.000 mülteciyi Türk vatandaşı yapalım söylemini altında, o insanların oylarından faydalanmak yatıyor. Siyaset kir dolu bir zanaat, ama onsuz da olmuyor…

Tarsus Amerikan Koleji’nden bir arkadaşım): “Olursa ancak bu şartlarla olmalı. Aklın yolu bir!”

Harley Sahipleri Grubu’ndan bir arkadaşım):  “Umarım Hatay’ı kaybetmeyiz Mehmet Gür Ağabey.”

Harley Sahipleri Grubu’ndan bir arkadaşım): “Mehmet Abi, Kurtarmaz. En az %40 ve her yıl 10 milyar dolar tazminat olmalı. Doğu ve Batı Almanya’nın birleşme sancıları hâlâ devam ediyor.”

AA&Co.’dan bir arkadaşım ve komşum: “Toprak da istemem, para da. Huzur istiyorum.”

İktisat Bankası’ndan bir arkadaşım: “Mehmet Bey, bence evli evine, köylü köyüne… Burada kalmaları her zaman problem yaratır. Memleketini sevmeyen bizi mi sevecek…”

25.06.2016

İKİ TERÖRİST, ABD ESKİ BAŞKANI GEORGE BUSH ve İNGİLTERE ESKİ BAŞBAKANI TONY BLAIR, aşağıdaki suçlardan dolayı Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi’nde yargılanmalıdırlar:

1) Irak’ta kanuni olmayan bir savaş başlattıkları için;

2) Yüzbinlerce insanın ölümüne sebebiyet verdikleri için;

3) DAEŞ’in ortaya çıkmasına neden oldukları için.

—–

TWO TERRORISTS, NAMELY, EX-US PRESIDENT GEORGE BUSH and EX-UK PRIME MINISTER TONY BLAIR SHOULD BE PROSECUTED IN THE INTERNATIONAL WAR CRIMES TRIBUNAL:

1) For having raged an unlawful war in Iraq;

2) For being the cause of death of hundreds of thousands of people,

3) For being the cause of creation of DAES.

Bir akrabam: “Şimdi hayatta olmayan eski tarihçilerden biri yazmıştı: İşid’in ortaya çıkmasına sebep olmadılar, İşid’i bizzat kendileri yarattılar. Bu sayede, Türkiye dahil, Ortadoğu’da kargaşa sürüyor ve tırmanıyor.”

Dijital dünyadan Alman asıllı bir arkadaşım: “der Meinung bin ich auch” (Ben de aynı fikirdeyim).

03.08.2016

Norveç’in bayağı kuzeyindeyim. Adamın biri üşenmemiş, kutup dairesinin sınırlarını hesaplamış. Ben de tuttum, bugün bu SINIRI AŞTIM.

• Dört arkadaşım (Ertan Karabulut, Öncel Uğuz, Murat Ağdoğan, Dilek Gülmez) ve ben motosikletlerimizi İstanbul’dan İtalya’nın Trieste limanına gönderdik. Motorlarımızı Trieste’den aldıktan sonra Avusturya, Çekya, Almanya, Danimarka, İsveç ve Norveç üzerinden yaklaşık 3.400 km sonra Kuzey Kutbu Dairesi’ne geldik. Bu paylaşımım çok ilgi çekti. Yüzlerce arkadaşımız, kutup sürüşünden dolayı, seyahat esnasında ve sonrasında bizleri tebrik ettiler.

06.08.2016

Bugün 6 Ağustos: Japonya’nın Hiroşima kentine atom bombası atılışının 70. yıldönümü. Bomba kent halkından 140.000 kişiyi öldürmüş. Birkaç gün sonra Nagasaki şehrine atılan diğer bir bomba da 74.000 kişiyi katletmiş.

Bombayı yapanlar, yaptıranlar, atılmasını emredenler, “Savaşın bitmesi içindi,” demişler. Oysa ki, bu açıkça bir SAVAŞ SUÇUDUR.

Bugün hayatta olmasalar bile, bu savaş suçunu işleyenlerin YARGILANMASI gerekir inancındayım.

10.08.2016

ATATÜRK’ÜN ÇİZDİĞİ YOLDAN NE ZAMAN AYRILSAK, BAŞIMIZ DERDE GİRİYOR…

AA&Co.’dan bir arkadaşım: “Atatürk öldüğünden beri yolun dışındayız aslında. Ama ne sağlam mantığa oturtmuş ki, yine en doğru ve sağlam temeller hep ondan çıkmış. Atatürk’ü anlamak için başımıza hep bela mı gelmeli? Tabii, anladığımızdan da emin değilim, çünkü insanlar okumuyor.”

Talas ve Tarsus Amerikan Okulları’ndan bir sınıf arkadaşım: “Aynen, çünkü O’nun yolu = AKLIN YOLU. O’nun kıymetini ancak aklı olanlar bilir… Arap olmak için çırpınıp özenenler bilemez…”

22.08.2016

KULAK VERELİM: Donald Trump bile, “IŞID’I KURAN OBAMA’DIR” (Yani Amerika’dır) diyorsa, bunda bir iş var demektir.

23.08.2016

Biraz da başka havalardan çalalım!

Tarsus Amerikan Koleji’nden arkadaşım: “Gerçekten de güzel bir hava değişimi oldu Mehmet Abi…”

Talas, Tarsus ve AA&Co.’dan arkadaşım: Bu tuvaletin önden görünümü nasıldır acep?”

10.09.2016

ELTON JOHN DÜN AKŞAM ANTALYA’DA GENÇLİĞİMİZİ TEKRAR YAŞATTI.

• Benim müzik aletim gitardır, ama Elton John piyanoyu baz alarak muhteşem eserler bestelemiştir. Antalya’da konser vereceğini öğrenince, sırf onu canlı olarak dinleyebilmek için motosikletime atlayıp, Antalya’ya gittim. 2016’da Türkiye içinde kanlı terör olaylarından dolayı, dünyaca meşhur birçok sanatçı Türkiye’deki konserlerini iptal etmişti, ama Elton John geldi. Antalya Expo alanındaki binlerce seyircinin tezahüratı karşısında, “You know, those peple who cancelled their shows, they don’t know what they missed…” (Konserlerini iptal eden sanatçılar var ya, neyi kaçırdıklarından haberdar değiller…) dedi ve büyük alkış aldı.

Tarsus’tan bir sınıf arkadaşım: “Gençler ihtiyarları dinlediğine göre, avunacak çok şeyimiz olmalı…”

Talas ve Tarsus’tan bir sınıf arkadaşım: “Gençliğimizi mi yaşattı, yoksa ihtiyarlığımızı mı hatırlattı?”

19.09.2016

TEKMECİ 1.000 TEKMEYİ HAK ETTİ…

• Şort giydiği için otobüste bir hemşirenin kafasına tekme atan şahıs, altı gün kaçtıktan sonra yakalandığında, “Giyimini beğenmediğimi döverim” demiş. Toplum içinde bazen işte böyle sapıklar dolaşabiliyor.

26.09.2016

ATATÜRK ve İNÖNÜ:

Vatanımızın başına neler gelebileceği Atatürk’ün “GENÇLİĞE HİTABE’sinde” açıkça belirtilmiş.

İsmet İnönü’nün de aşağıdaki iki sözü birer uyarı niteliğinde:

1) “HİÇ BİR ÜLKE YOKTUR Kİ, KENDİ İÇİNDEN BİZİMKİ KADAR HAİN YETİŞTİREBİLSİN…”

2) “BİR MEMLEKETTE NAMUSLU İNSANLAR DA EN AZ NAMUSSUZLAR KADAR CESUR OLMADIKÇA, O MEMLEKET İÇİN KURTULUŞ YOKTUR…”

• Hem Atatürk, hem İnönü aynı uyarıda bulunmuş: Aramızdan hainler çıkacaktır. Çıkıyor, daha da çıkacaktır; ama kazanamazlar.

27.09.2016

GEREKSİZ BİR DEVLET: KIBRIS CUMHURİYETİ

Yıl: 1964. Yer: İskenderun

Babamın eczanesinden Türk bayrağını alıp, Kıbrıs için düzenlenen “YA TAKSİM, YA ÖLÜM” mitingine katılmıştım.

52 sene geçmiş. Hâlâ fiili bir taksimat olmadı, ama hem Türklerden, hem Rumlardan ölenler oldu. Bence iki toplumun beraberce yaşamasını sağlamaya çalışmak nafile bir çaba.

“Kıbrıs Cumhuriyeti” adında yapma bir devlete gerek yok. Türkiye Kuzey Kıbrıs’ı, Yunanistan da güneyi İLHAK etsin.

10.10.2016

ABD Başkan Adayları: Donald TRUMP ve Hillary CLINTON. Esasında, al birini vur ötekine…

Ancak, benim tercihim DONALD TRUMP. Neden mi?

Bu adam bir KİBİR KÜPÜ

Bu adam bir SAHTEKÂR

Bu adam bir CAHİL

Bu adam bir IRKÇI

Dolayısıyla, bu adam ABD’nin başını belaya sokacak kapasitede…

Ben de onun BAŞKAN OLMASINI İSTİYORUM.

14.10.2016

Facebook, “Ne düşünüyorsunuz?” diye soruyor ya… Bildirimde bulunayım:

A) Edebiyat Nobel Ödülünü BOB DYLAN almış. Sevindim. Müziğin beste ve güfteden oluştuğu anlaşıldı. Dylan’ın 7-8 şarkısını çalar, söylerim. Yaşasın 1960’ların müziği!

B) Bugünlerde GÜLEN HAREKETİ ile ilgili kitaplar okuyorum. Her zaman halkımızın eğitim seviyesinin düşüklüğünden yakınır durur, olumsuzlukların bundan kaynaklandığını savunurum. Ama Gülen olayı, eğitimsizliğin de ötesinde bir olay. Düpedüz aptallık, geri zekâlılık.

C) Eski AKP bakanı UNAKITAN toprağa verilmiş. Allah günahlarını affetsin; lâkin, Nakşi şeyhleri gibi, Süleymaniye Camii’ne defnedilmesini hiç anlamadım. Halk kabristanları dar mı geldi?

D) Ulu ERDOĞAN dün namazını Süleymaniye Camii’nin padişah locasında kılmış. Yakışır!

30.10.2016

TIPIŞ TIPIŞ GİTMİŞ…

• Recep Tayyip Erdoğan’ın 29 Ekim kutlamaları çerçevesinde Anıtkabir’i ziyaret etmesi üzerine…

08.11.2016

Bugün şunları düşünüyorum:

A) Kıbrıs görüşmeleri tekrar başladı. KUZEY KIBRIS’I AVRUPA BİRLİĞİ’NE HEDİYE ETMEYELİM.

B) ABD’DE bugün seçimler var. DOMOKRATLARIN TÜRKİYE’YE ÇOK KÖTÜLÜK ETTİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM.

C) EZAN TÜRKÇE OKUNSA, DAHA ÇOK BEĞENİ TOPLAR.

09.11.2016

ABD’de demokratlar D. Trump’ı Müslümanların düşmanı ilan etmişlerdi. Adamcağız zafer konuşmasında mikrofon başında ŞÜKÜR namazını böyle kıldı…😃

11.11.2016

BÜYÜK, ÇOK BÜYÜK BİR USTA DAHA GÖÇTÜ. DYLAN’A VERİLEN NOBEL ÖDÜLÜNÜN YARISI LEONARD COHEN’E AİTTİR BENİM GÖZÜMDE…

27.11.2016

FİDEL CASTRO’NUN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ:

1) Üzülenler olduğu kadar, sevinçten Miami’de sokaklarda kutlama yapanlar da oldu… Bizde de aynı şeyler olacak galiba…

2) Yıl 1961: Castro’ya karşı CIA güdümlü başarısız “Domuzlar Körfezi” darbesi yapıldı.

Yıl 2016: Memleketimizde CIA güdümlü başarısız “15 Temmuz” darbesi yapıldı.

3) Hürriyet Gazetesi çok güzel bir başlık atmış: “20. yüzyıl şimdi bitti.”

01.12.2016

NATO’YU İSTEMİYORUM, ŞANGHAY BEŞLİSİNİ İSTEMİYORUM. AB’Yİ İSTEMİYORUM.

TAM BAĞIMSIZ BİR TÜRKİYE İSTİYORUM.

GÜLEN, ERDOĞAN, BAHÇELİ, KILIÇDAROĞLU OLMADAN.

Dijital dünyadan bir arkadaşım: “Deniz Gezmiş ve arkadaşları da aynen bunu istiyorlardı, asla başka bir şey değil. Ne yaptılar onlara bunu istedikleri için, hatırlarsınız.”

19.12.2016

RUS “HACKER”LAR: Donald Duck Trump’ı Amerikalılar başkan seçtiler zannediyordum. Meğer RUSLAR SEÇMİŞLER.

• Amerikalılar bir komisyon kurdular. Komisyonun görevi, Rusların ABD 2016 başkanlık seçimlerinde Donald Trump lehine sosyal medya araçları vasıtasıyla çalışıp, çalışmadıklarını incelemek oldu.

26.12.2016

Sayın Cumhurbaşkanımız Sayın First Lady’mizi böyle kucaklayıp, böyle bir buse kondursun, hem referandumda “Evet” diyeceğim, hem de ilk seçimde AKP’ye oy vereceğim. Vermeyen şey olsun!

Talas ve Tarsus Amerikan Okulları’ndan bir ağabeyim): “Mehmet! Van minit! Mevhibe 1st Lady idi. İsmet de GARP CEPHESİ komutanlarından… Ne alâkası var şimdi?”

Talas ve Tarsus Amerikan Okulları’ndan bir ağabeyim): “Olmaz! Türban mâni olur.”

Talas ve Tarsus Amerikan Okulları’ndan bir  arkadaşım): “Mehmet’ciğim, naçizane tavsiye: Bu önerinden vazgeç, oy uğruna ne yapacakları belli olmaz…”

Talas ve Tarsus Amerikan Okulları’ndan arkadaşım: “Vatanı da satarlar, milletin anasını da. Zaten farkındaysanız, dansözler işi bıraktı bunları görüp…”

01.01.2017

FACEBOOK ARKADAŞLARIMA 1 OCAK GÜNÜ “MUTLU YILLAR” DİLEMEYİ DÜŞÜNMÜŞTÜM. KURSAĞIMDA KALDI. 2016’NIN UĞURSUZLUKLARI DEVAM EDİYOR MAALESEF.

TANRI TÜRKİYE’Yİ KORUSUN…!

• İstanbul-Ortaköy’de yılbaşı kutlamalarını yapıldığı Reina isimli bir kulübe Abdulkadir Masharipov adında bir katil saldırıda bulundu. Yetkililer, 39 kişinin öldüğünü, 70 kişinin yaralandığını, Masharipov’ın DAEŞ üyesi olduğunu belirttiler.

 

Talas ve Tarsus’tan bir sınıf arkadaşım: “Hangi Tanrı Memo?”

AA&Co.’dan bir arkadaşım: “Tanrı kullarına akıl vermiş, ama kul akılsız ise Tanrı’nın yapabileceği pek bir şey yok. Bakalım kulun akıllanması nasıl olacak? Hiç olacak mı? Kendini sıfırlamadan.”

02.01.2017

BU SEFER DE Mİ KİMSE İSTİFA ETMEYECEK?

HERHANGİ BİR DEVLET KURUMUNUN ÇAYCISI BİLE İSTİFA ETSE, İÇİM BİRAZ OLSUN RAHATLAYACAK, “HELAL OLSUN” DİYECEĞİM.

• 39 ölü, 70 yaralı…. Cumhurbaşkanı, Başbakan, İçişleri Bakanı, Emniyet Genel Müdürü İstanbul Valisi, İstanbul Emniyet Müdürü, Karakol Komiseri demeç üstüne demeç veriyorlar. “İstifa etmek” hiç kimsenin aklına bile gelmiyor…”

Talas ve Tarsus’tan bir arkadaşım: “Soysuz, sütü ve kanı bozukta surat olur mu utanacak? Bu taife demokrasiyi araç olarak kullanır başa geçmek için, daha sonra her yerde ve her zaman gördüğümüz şekilde gönderilirler. Örneğin: Marcos, Kaddafi, Saddam, vs., vs.”

Harley Sahipleri Grubu’ndan bir arkadaşım: “Olur mu? İstifa Batılı düşüncenin bir kurumudur; S serisi Mercedes bırakılır mı hiç?”

Sanal dünyadan bir arkadaşım: “İstifa etmek için şerefli olmak lâzım. Bunlar şeref ne demek, biliyor mu acep?”

07.01.2017

Bugün DOĞUMGÜNÜM: Yaş 65.

Tek dileğim ve Duam: GÜZEL VATANIMIZ İÇİN HER ŞEYİN EN GÜZELİNİN OLMASI…

13.01.2017

UYARI:

PADİŞAH ABDULHAMİT KIBRIS’I 1878 YILINDA İNGİLİZLERE HEDİYE ETTİ. TÜRK ORDUSU 1974 YILINDA KUZEY KIBRIS’I GERİ ALDI. 498 ŞEHİT VERDİK, 1.200 KIBRIS GAZİMİZ OLDU. KUZEY KIBRIS ARTIK TÜRK TOPRAĞIDIR. BU BÖYLE BİLİNMELİDİR.

BUGÜNLERDE KUZEY VE GÜNEY KIBRIS’I BİRLEŞTİRME PLANLARI GÖRÜŞÜLÜYOR.

KENDİMİZİ ALDATMAYALIM: NE KADAR GARANTİ ALIRSAK ALALIM, KUZEY VE GÜNEYİN BİRLEŞMESİ DURUMUNDA, GÜNEY KIBRIS’IN DA ÜYESİ OLDUĞU AVRUPA BİRLİĞİ EKONOMİK GÜCÜYLE ENİNDE SONUNDA KUZEY KIBRIS’I YUTAR. TÜRKİYE İŞTE O ZAMAN AVUCUNU YALAR.

KIBRIS ŞEHİTLERİMİZE VE GAZİLERİMİZE YAZIK VE AYIP OLUR.

20.01.2017

DONALD DUCK TRUMP: BUGÜN BAŞKANLIK KOLTUĞUNA OTURUYORMUŞ; SEÇİMLERDE 3.000.000 DAHA AZ OY ALMASINA RAĞMEN (Bu nasıl bir demokrasidir; anlaşılmıyor doğrusu).

Her neyse; 4 SENELİK BAŞKANLIK DÖNEMİNİ TAMAMLAYABİLECEĞİNİ SANMIYORUM. SİZ NE DERSİNİZ?

Talas ve Tarsus’tan bir sınıf arkadaşım: “Bekleyip göreceğiz…”

Talas Amerikan Ortaokulu’nda matematik hocam: “If you watch “Game of Thrones”, then I say “Winter is Coming” and you know what that means. Wait and see may be too late for all of us. (“Game of Thrones” dizisini seyrediyorsan, “Kış Geliyor” derim. Bunun ne anlama geldiğini biliyorsun. Bekle-gör, hepimiz için çok geç olabilir.)

• Talas Amerikan Ortaokulu’ndaki Amerikalı hocam, paylaştığım yazıya başka bir sınıf arkadaşımın “bekleyip göreceğiz” şeklinde bir geri dönüş yapması üzerine, yukarıdaki cevabı vermiş.

09.02.2017

OSMANLILAR: Bazı insanların Osmanlılara neden çıkıştığını, hatta onları lânetlediğini anlamak cidden zor. Bunu yapanları kınıyorum.

Osmanlılar, biz Türklere 5 asır boyunca 3 kıtada imparatorluk yaşatmış, bayrağımızı şekillendirmiş, bize ATATÜRK’ü vermiştir.

OSMANLILAR’I MİNNETLE ANMALIYIZ. YAPTIKLARI HATALARDAN DERS ALMALIYIZ.

AA&Co. ve Çukurova Holding’den (BMC) bir arkadaşım: “Anadolu’da kaç tane Osmanlı medresesi, camisi ve köprüsü var? Sefer için ihtiyacı olduğundan dolayı yaptıkları hariç. Anadolu, Selçuklulardan sonra tamamen karanlığa gömülmüştür.

Eğer birinin torunu olmam gerekirse, Anadolu’da hoşgörünün, kültürün yayılmasına ön ayak olmuş Selçuklunun torunu olmayı tercih ederim.

Tarsus Amerikan Koleji’nden bir arkadaşım: “Osmanlının şeriata bağlı cehalet dönemini, sonuçlarını ve buna neden olanları marifetmiş gibi yüceltenlere karşıyım. Mesela, niçin Fatih’in kültüründen, felsefesinden bahsedilmez de, II. Abdülhamit’e takılıp kalınır? Niçin Edebali’nin öğütleri hiç anılmaz?”

Bir akrabam: Sevgili kuzenim, aşağıdaki yazı alıntı değil. Keşke görüşüp, bu konuyu konuşabilsek. Okuma Evi’ne beklerim (Okuma Evi: Kuzenimin sahibi olduğu ve işlettiği bir “kütüphane-café”).

Osmanlı Anadolu’yu zorbalıkla yönetti… Bilindiği gibi, Osmanlı Devleti önce Rumeli’yi, sonra Anadolu’yu ele geçirdi. Rumeli’de aldığı topraklar Bizans’ın değildi. Yıldırım Bayezid’in Timur’la yaptığı savaşta, ordusunda Sırp ve Bizans askerleri vardı. O sırada, bugünkü Anadolu’nun yaklaşık üçte birini almıştı. Kalan kısmı Alevi Türkmen beylikleri idi ve Timur safında yer almaktan çekinmediler. Yavuz Sultan Selim zamanına gelindiğinde Anadolu’nun yarısı hâlâ Türkmen beylikleri idi. İran Şahı Türkçe şiirler yazarken, Anadolu’da Mevlana Farsça şiirler yazıyordu. Her ne kadar başlangıçta kendileri de Alevi ve Türkmen idilerse de, Yavuz’dan sonra Anadolu ve Arabistan’ın alınışı ile Araplaşma başladı. Arabistan’dan getirilen Arap şıhlar, hocalar ve katliamlar Anadolu’nun demografik yapısını değiştirdi. Günümüze ve çöküntüye bu şekilde geldik. Osmanlılar, Anadolu ile hiçbir zaman barışık olmadılar. Türkmenlerin gerçek kimliklerini unutturdular. Şimdi, Cumhuriyet döneminde Türkiye’nin yarısı Arap yalakalığı yapıyorsa, sebebi Osmanlılardır.

Şalvarı şaltağ Osmanlı

Eğeri kaltağ Osmanlı

Ekende yoğ, biçende yoğ

Yiyende Ortağ Osmanlı

Bu ortamda batılı gibi yetişen Osmanlı hanedanı “başkasına verir talkını, kendi yutar salkımı” şeklinde yurdum insanına hiçbir şey kazandırmadılar. Savaşlardan, vergilerden gelen bütün kazanç saraya ve çevresine gitti. Osmanlı İmparatorluğu Üsküdar’da bitmekteydi.

Osmanlı’yı nasıl takdir edebilirim?”

17.04.2017

İLK 5 ŞEHİR:

  1. TEŞEKKÜRLER İSTANBUL
  2. TEŞEKKÜRLER ANKARA
  3. TEŞEKKÜRLER İZMİR
  4. TEŞEKKÜRLER ADANA
  5. SENİ DE ATATÜRKÇÜ YAPACAĞIZ BURSA

Türkiye’de 16 Nisan 2017 tarihinde parlamenter sistemin yerine geçmesi plânlanan “Cumhurbaşkanlığı Sistemi” halkoyuna sunuldu. Sistemin değişmesini isteyen AKP, referandumu 1.359.940 oy farkla (%51,4) kazandı. Yeni idari sistemin, ilk genel seçimlerden sonra yürürlüğe girmesi böylece kabul edilmiş oldu. İlginç olan husus İstanbul, Ankara, İzmir ve Adana’da değişikliğe “Hayır” oylarının “Evet” oylarını geçmiş olmasıydı. İlk 5 büyük şehirden sadece Bursa’da “Evet” diyenler çoğunluktaydı.

Samsunlu bir arkadaşım: Samsun’u anlamıyorum bir türlü. Çok mu refahtalar? Çok mu yatırım yapıldı? Çok mu dindarlar? Canım Samsun, yazık sana!”

17.04.2017

BİZ ATATÜRKÇÜLER, BU FARKI (1.359.940) İLK GENEL SEÇİMLERDE FAZLASIYLA ERİTİRİZ.

Talas ve Tarsus’tan sınıf bir arkadaşım; Kanada’da yaşıyor: “Keşke inanabilsem buna Mehmet…”

18.04.2017

BELLİ OLDU: İLK GENEL SEÇİMLERİ ATATÜRK KAZANACAK.

• Parlamenter sisteminden cumhurbaşkanlığı sistemine geçiş için yapılan halk oylamasında, Türkiye’nin ilk beş büyük şehrinden dördünde “Hayır” oylarının “Evet” oylarından daha fazla çıkması, gelecek seçimler için beni ümitlendirdi. Bunun nedeni, değişimlerin çoğu zaman büyük şehirlerden başlamasıydı…

23.04.2017

FEVKALÂDE MERAKTAYIM… Reis-i Cumhur ile TBMM başkanı zat-ı şerif, Anıtkabir’deki törenlere katılmadılar… Hastalar mı acaba? FEVKALÂDE MERAKTAYIM.

Talas ve Tarsus’tan bir sınıf arkadaşım: “İkisi de Arap…”

Dedeman Holding Yönetim Kurulu’ndan bir arkadaşım: “İyi etmişler. Hiç yakışmazlardı oraya.”

Harley Sahipleri Grubu’ndan bir arkadaşım: “Kalkar Ulusal Egemenlik Bayramı yakında…”

30.04.2017

Türkiye’nin, cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle televizyonlardaki arkadaş bulma, evlendirme programlarını yasaklamış olması, “FLAŞ” haber olarak dünya televizyonlarında…

ALEM BİR MİLLETİZ VALLAHİ…

AA&Co.’dan bir arkadaşım: “Ben tebrik ediyorum bu karar için. Adnan Hoca da buna dâhil olmalı… Amerika’da “Türk” deyince, Adnan Hoca’yı biliyor herkes.”

• Arkadaşımın Adnan Oktar ile ilgili dileği Temmuz 2018’de yerine geldi: Adnan Hoca ve “kedicikler” tabir edilen süslü, botokslu kadınlar da dâhil olmak üzere, yüzlerce “tarikat” üyesi gözaltına alında ve tutuklandı…

18.05.2017

İSKENDERUN; doğduğum, büyüdüğüm şehir. Kentin arkasında yükselen yemyeşil AMANOS DAĞLARI taş ocakları tarafından tıraş edilmiş. Tam bir rezalet, tam bir çevre katliamı! TEŞEKKÜRLER İKTİDAR. Daha ne diyeyim?

Eski eşimin bir akrabası: “Yeşil düşmanlığı hastalık gibi ruhlarına işlemiş adeta…”

İskenderun’dan bir çocukluk arkadaşım: “Mehmet, geçen hafta üç gün İskenderun’daydım. Yarıkkaya’nın sol tarafına taş ocağı yapılmış ve dağ yontulmuş. Buna nasıl onay verirler, anlamak mümkün değil. İçine etmişler! Bu daha bir şey değil. Sahildeki astsubay orduevi yıkılmış, yerine denize sıfır kocaman cami yapılıyor. KİM GİDECEK? Yok böyle saçmalık. O güzelim şehre en büyük zararı şu anki belediye başkanı veriyor. Güya İskenderunlu. Akıl var, izan var, dünya kadar boş alan var; düşünce nedir, hakikaten çözemedim…”

29.06.2017

KIBRIS İÇİN GÖRÜŞMELER YENİDEN BAŞLAMIŞ. KUZEY KIBRIS’TAN BİR ÇAKIL TAŞI BİLE VERİLEMEZ. RUMLARIN KOFİ ANNAN PLANI’NI REDDETMESİYLE, KIBRIS MESELESİ BİTMİŞTİR. KUZEY KIBRIS ARTIK TÜRK TOPRAĞI OLMUŞTUR.

Talas ve Tarsus’tan bir sınıf arkadaşım; Avusturya’da yaşıyor): “Hayrola Memo! Arsa filan mı kaptın orada?”

Talas ve Tarsus’tan bir sınıf arkadaşım): “Valla bizimki satar mı satar… 16 ada satmış. Kimsenin gıkı çıkmadı.”

01.07.2017

KANADA: Bugünlerde Kanada’nın devlet-millet oluşunun 150. Yıldönümü kutlanıyor. Hayırlı olsun. Devleti anlıyorum da, milleti anlamıyorum: Bir Kanada milletinden, bir Amerikan milletinden, bir Avustralya milletinden, bir Yeni Zelanda milletinden bahsetmek mümkün mü?

• Bu paylaşımım ilginç fikir teatilerine yol açtı. İşte bazıları:

AA&Co.’dan bir arkadaşım: Kanada zor, ama Amerika’nın millet olduğunu 9/11’de gördük.”

Sanal dünyadan bir arkadaşım: “Türk Dil Kurumu tarifi (millet): Çoğunlukla aynı topraklar üzerinde yaşayan, aralarında dil, tarih, duygu, ülkü, gelenek ve görenek birliği olan insan topluluğu, ulus.

Zannedersem, bizden de artık “millet” olarak bahsedilmesi mümkün değil… Hangisini paylaşırız? Duygu? Ülkü? Din? Gelenek? Görenek? Lafta belki de, ya icraatta?”

Bunlar ve benzeri birkaç fikir beyanından sonra, ben şunu yazdım:

“Herkesin görüşüne doğal olarak saygım var. Yine de, isimlerini saydığım eski İngiliz kolonileri halklarını ve mesela uzun seneler yaşadığım İsviçre halkını, “milletler” olarak değil de, “toplumlar” olarak görüyorum.”

SEV’den bir arkadaşım): “Sevgili Mehmet Gür, Kafanızdaki “millet” tanımı ne, paylaşsanız da, neden Kanadalılar ya da İsviçreliler millet değil, netleştirsek. Milletsiz bir devlet olmayacağına göre, Kanada devletinin bir milleti var (nadir durumlarda tersini yaşadık ama:-)) Bir millet toplumlardan (etnik ya da dil/din gruplarını mı kastediyorsunuz, bunu bilemedim) oluşabilir. Türk milletinin içinde de sayısız “topluluk” bulmak mümkündür böyle bakarsanız… Hiçbir millet zaten tek kütleden oluşmaz. British ve English ayrımı bile var, bizim İngiltere deyiverdiğimiz “birleşik krallıkta”… Bir milletin parçası olmasa, parlamentosuna girer, ülkenin varlığını sürdürmesi için bir idealin uğruna mücadele eder, o ülkenin bayrağı altında savaşa gider mi insanlar?”

SEV’den arkadaşıma cevabım:

“Benim anlayışıma göre ve literatürdeki çoğu tariflere göre “MİLLET” şudur: Dil, gelenek, tarih, geçmiş, bayramlar, yas tutulacak günler, alışkanlıklar, ritüeller, etnik köken, şehitler, gaziler, kahramanlar gibi ORTAK YÖNLERİ ve DEĞERLERİ olan büyük TOPLULUKLARA “MİLLET” denir. Tarihte bir Yugoslavya devleti vardı, ama hiçbir zaman bir Yugoslavya Milleti olmadı. Nitekim, Tito’dan sonra 7 parçaya ayrıldılar.

Gelelim Kanada’ya: 150. kuruluş yıldönümlerini kutluyorlar. Yani en eskiler yaklaşık altı veya yedi nesil evvel gelmişler. Bugünkü Kanada nüfusunun ortalama “eskiliği” sanırım iki, üç nesli geçmez; bu da benim gözümde bugün itibariyle bir MİLLET yaratmaz, ancak bir TOPLULUK yaratır. Kanada, bir millet yaratma yolundadır, ama daha çok senelerin geçmesi gerekir.

Her zamanki gibi sevgiler…”

• İlk paylaşımıma Talas ve Tarsus’tan sınıf arkadaşım olan ve Kanada’da yaşayan Tamer Özsu’dan bir geri dönüş olur diye düşündüm, ama Tamer’den bir ses çıkmadı. Belki de yaptığım paylaşımı hiç görmedi…

09.07.2017

YANILGIYA DÜŞMEYİN: “ADALET” YÜRÜYÜŞÜNÜ DESTEKLİYORUM. CHP’NİN 2019 SEÇİMLERİNE KILIÇDAROĞLU İLE GİTMESİNİN BÜYÜK HATA OLACAĞINA İNANIYORUM.

İskenderun’dan arkadaşım: “Karizmatik bir aday bulmakta zorlanıyor Türkiye. Solun oylarını, milliyetçi cephenin oylarını (Türk siyasi yelpazesinde lüzumsuz bir parti), Fetöcü olmaktan dili yananların oylarını ve biraz da aklı başında olan AKP’lilerin oylarını bir araya getirecek bir kahraman çıkarsa bu iş biter… Çok mu hayalperestim? Örnek: Turgut Özal.”

Talas ve Tarsus’tan bir arkadaşım, Işık Pamir’in yazısı için şunu demiş): “80 milyonda bir kişi çıkamıyorsa, bu millet zaten ölmüş…”

15.07.2017

İKİ CEMAAT BİRBİRLERİNİ YEDİKTEN SONRA NE OLACAK…?

AA&Co.’dan bir arkadaşım: “Small bang” (Küçük patlama)

Talas ve Tarsus’tan bir sınıf arkadaşım): “Nasıl ki bundan 1.400 sene önce o Arap aşiretinde kavga çıktı ve o kavga bugüne dek devam ediyor…, bunların kavgası da bir 1.400 sene devam eder herhalde…, maalesef…”

Talas ve Tarsus’tan bir sınıf arkadaşım): “Memo, böyle zor sorular sorma!”

26.07.2017

Donald Trump, “Travestiler ve Transseksüeller Amerikan Ordusunda Görev Yapamaz,” deyince, Amerika’da kışlalar boşalmış.

• Donald Trump, ABD Başkanı olduktan sonra böyle bir demeç verdi. Doğrusu, ben Amerikan ordusunda travestilerin ve transseksüellerin görev yaptıklarını bilmiyordum. Amerikalılara muziplik olsun diye böyle bir paylaşım yaptım.

26.07.2017

ALMANLAR: 6.000.000 insanı öldürdüklerini unutturmaya çalışıyorlar.

• Bu paylaşımı hangi olay üzerine yaptığımı net olarak hatırlamıyorum. Bir aralar, R.T. Erdoğan Almanları hâlâ Nazi olmakla suçladı. Almanlar da “Böyle bir suçlama kabul edilemez, saçma!” gibi laflar ettiler. Paylaşımı bu ağız dalaşı ile ilgili yapmış olabilirim.

Talas’ta ve Tarsus’tan bir sınıf arkadaşım): “Memo, ne içtin yine?”

Talas’ta ve Tarsus’tan bir sınıf arkadaşım): “Memo, sahiden sabah sabah bir şişe whiskey çok zararlıdır.”

Tarsus’tan bir arkadaşım: “Mehmet Abi, adamlar bir delinin peşine takılıp, ulusal bir hata yaptıklarını inkâr etmiyorlar. Üstelik o olayın başı belli, sonu belli. Biz de bir delinin peşine takılmak zorunda kaldık. Sonumuz ise meçhul.”

İskenderun’dan bir arkadaşımın TAC’den arkadaşıma cevabı: “Bazılarımız takılmadı, ama aynı vagondayız…”

02.08.2017

ÇİN-ABD SAVAŞI: Çıkar mı, çıkmaz mı? Neden çıkar? Neden çıkmaz?

Harley Sahipleri Grubu’ndan bir arkadaşım): “Çıkmaz… İki ülke de savaş ve silah ekonomisi ile besleniyor ve yandaşlarından besleniyor. Buna rağmen – savaş demek, mevcut savaş gücünün test edilmesi de demek – güçlerini ve eksikliklerini göstermek isteyeceklerini zannetmiyorum. Ekonomik olarak, Çin her ne kadar yükselen güç olsa da, hâlen batılı sermayenin yatırım ve alımlarına mahkûm; bunu kaybetmek istemeyecektir… Amerika ise, Trump ile agresif milliyetçilik tavırlar göstermesine rağmen, krizi halen tam atlatamadı. FED kararları ve politikaları hâlen ülkenin en önemli yol belirleyicisi.”

Kuzenim: “Çıkabilir. Bu ülkelerin müttefikleri ve dünya stratejisi söz konusu. Şimdiden Çin ve Hindistan çekişme durumunda. Kuzey Kore’nin ne yapacağı ve ABD’nin nasıl müdahale edeceği bulanık. Siyaset, bulanıklığı bazen sever, bazen sevmez. Hangisine denk geleceği belli olmaz.”

Tarsus Amerikan Koleji’nden bir arkadaşım): “Çıkmaz. İki ülkenin de birbirlerinin topraklarında çok büyük yatırımları var. Ticari menfaate uymadığı için ihtimal vermiyorum.”

Sanal dünyadan yabancı bir arkadaşım: “Birebir savaşmazlar. Taşeron savaşları olur derim ben.”

02.08.2017

YENİ BİR DEVLET KURULUYORMUŞ…

HA SİKTİR!

• “Yeni Türkiye” sloganı altında, o günlerde Türkiye’de yepyeni bir devletin kurulmakta olduğunu söyleyenler bile oldu…

06.08.2017

72 YIL GEÇTİ. 1945 SENESİNDE JAPONYA’YA ATOM BOMBALARI ATARAK YAKLAŞIK 220.000 SİVİLİ KATLEDENLER, SAVAŞ SUÇUNDAN HÂLÂ YARGILANMADILAR.

İskenderun’dan çocukluk arkadaşım: “Efsaneye göre…. Sezar, Zara’da (Sivas yakınlarında) Ermeni ve karışımı bir topluluğa karşı zafer kazanmış. Savaş tazminatı olarak, mağluplar, iki küfeli bir teraziye bir küfesine ellerinde ne varsa koymuşlar, diğer küfede ise o devrin ağırlık ölçüleri varmış. Tartı işlemi esnasında, mağluplar bir an bir haksızlığa itiraz eder gibi olmuşlar. Bunun üzerine Sezar kılıcını çıkarmış ve kılıcı ağırlıkların olduğu küfeye atarken, ‘VAY MAĞLUPLARIN HALİNE…’ demiş.”

• Benin yukarıdaki paylaşımımla pek ilgili olmamasına rağmen, AA&Co.’dan bir arkadaşımın yazdıklarını ilginç bulduğumdan dolayı, onun uzun notunu atlamadan geçemiyorum:

AA&Co.’dan bir arkadaşım: “Pek çok din vardır; fakat sadece bir tek ahlâk vardır.” -JOHN RUSKIN

 JAPON AHLÂKI

 Katolik Hıristiyanlar, Japonların Hıristiyan olmadıkları halde nasıl bu kadar ahlâklı olduklarını sorguluyorlar.

Ahlâk anlayışı kültürlere ve toplumlara göre farklılık gösteriyor. Örneğin, ülkemizde sokakta öpüşen bir çift gören bazı bireyler, ahlâk elden gidiyor diye yaygara koparırken, aynı anda sokağın bir başka köşesinde bir cinayete tanıklık etseler, görmezden geliyorlar. O yüzden, bizim gibi ülkelerde sevişmek, adam öldürmekten daha ayıp sayılıyor.

 Japonya’da bir doğal afet olduğunda (üstelik bu afetlerin boyutları azımsanacak gibi değil), hiçbir Japon marketleri, mağazaları yağmalamıyor. Boşalan evleri soymuyor. Stok yapmıyor. Markette iki ürün kalmışsa, ikisini de satın almıyor, diğerini bir başkası satın alsın diye bırakıyor. Devletlerinin dağıttığı yardımı stoklayıp, ihtiyacı olanlara fahiş fiyatlarla satmıyorlar. Ölü soymuyorlar. Felakette ölen insanların cesetlerini naklen yayın araçları ile yayınlamıyorlar, gösterişli olsun diye devlet büyüklerinin katıldıkları cenaze törenleri düzenlemiyorlar. Sadelikle, samimiyetle ve en önemlisi, saygı ile defnediyorlar ölülerini.

Katolik Hıristiyanlar, Japonların Hıristiyan olmadıkları halde, nasıl bu kadar ahlâklı olduklarını sorguluyorlar. Japonların bir dini inançları ve bir din kitapları yok. Ahlâkın din ile sağlanamadığına en önemli örnek işte bu. Bir de aksi taraftan bakalım. 1,5 milyarlık İslam coğrafyasında toplumsal ahlâkın boyutu nedir? Duyarlılık, paylaşımcılık, hassasiyet nerededir? Terör neden en çok İslam coğrafyasında yaygındır?

Bunu sorguladığınızda ilk yapılacak eylem sizi “din düşmanı” olarak suçlamaktır. Ama nedense hiç kimse inandığı dinin ve hatta bütün dinlerin ilk öğretisinin ahlâk, hoşgörü ve paylaşımcılık olması gerekirken, neden böyle olmadığını düşünmez. Kendisini asla eleştirmez. “Ahlâk konusunda en çok ahkâm edenler, en ahlâksız olanlardır” kuramı da kendini böyle doğruluyor. Bu tür insanların ahlâk anlayışları, diğerlerinin özel yaşamını irdelemekten ibarettir. Başkalarına namus bekçiliği yapan zatlar, dul kadınları en çok rahatsız eden tiplerdir.

Gelelim tekrar Japonların ahlâk öğretisine; Japon ahlâkının temeli, günah ve günah anlayışından kaynaklanan korkuya değil, çevreden utanma duygusuna dayanır. İşin bir de bu boyutu var; dünyada atom bombası yemiş bir başka millet yok. Yaşadıkları savaş, açlık, yoksulluk, hastalık ve sakatlıklar onların ahlâk anlayışına zarar vermemiş. Bu üzerinde düşünülmesi gereken bir olgudur.

Japon devlet adamı, işini layıkıyla yapamadığında, yüz kızartıcı bir suçla itham edildiğinde, kendisi görevdeyken, birimine bağlı bir işçi kaza eseri öldüğünde, o adam acı içinde intihar ediyor. Çünkü utanıyor. Zaten ahlâk “utanmayı” bilmektir.

Yazımı, Bekir Coşkun’dan alıntılayarak tamamlamak istiyorum: Japonların dini “Şintoizm”dir… Peygamberleri yoktur. Zaten cennetleri-cehennemleri de yok… Japonların inanç ve ahlâk anlayışı; bu dünyada, diğer insanların gözündeki imajı esas alır. Yani, korkuya değil, utanma duygusu temeline dayanır… Utanma duygusundandır o özveri, düzen, disiplin, saygı.”     

15.08.2017

ABD’deki son olaylardan sonra birçok Amerikalı dostum, “Değişik kökenlerden gelenlerin Amerika’da  bir arada yaşamaları artık imkânsızlaştı” dediler. ABD parçalanıp, tarihe gömülürse, değişik kökenlilerin yerleşimleri şu şekilde olabilir:

• Batılılar diğer ülkelerin topraklarını, kâğıt üzerinde de olsa, istedikleri gibi bölerler, parçalarlar, değil mi? Karşılık vermek lâzım…

Eski eşimin bir akrabası: “Avrupa kökenli beyazların böyle bir parçalanmaya razı olabileceğini hiç sanmam. Ayrıca, Kızılderililer dışında, Amerika’ya göç edenlerin kafasında tek bir düşünce vardır: Amerikalı olabilmek!” 

Harley Sahipleri Grubu’ndan bir arkadaşım: “Süreç hızlandı; sonuç kaçınılmaz. SSCB gibi sorunsuz dağılabilseler bari…”

Harley Sahipleri Grubu’ndan bir arkadaşım; babası Amerikalı): “Aynı düşünmüyorum. Bu harita geçersiz…”

Talas Amerikan Ortaokulu’ndan bir arkadaşım: “Bu harita önce daha basit hâle getirilmeli. Mesela üç parça; sonrası gelir zaten.”

16.08.2017

Dünya lideri RTE her canlı gibi bir gün ölümü tattığında (Ankebût Sûresi-57), cenazesine kaç devlet ve hükümet başkanı gelir?

• AK Parti’nin 2002’de iktidara gelmesini takiben mezarlıkların giriş kapılarına. “Her canlı ölümü bir gün tadacaktır (Ankebût Sûresi-57)” gibi, insanın içini karartan sözler yazıldı. Belki “Güzel yazmışlar; iyi olmuş” diyenler, onaylayanlar vardır. Ben onaylamadım.

Bu paylaşıma cevap verenler şunları dile getirdiler:

◊ “Arap şeyhleri ve Abdullah Gül’ün rahatsızlıkları nedeniyle katılamayacakları kesin. Birden geçmişe dönüverdim… Her konuşmasında “dostum president Bush” diyen Özal’ın ölümünde dostu president Bush, bir üniversitedeki konuşmasını iptal edemeyeceği için katılamamıştı…

Bir de Mehmet abiciğim. Ortaya bir konu atıyorsunuz, ama siz kendi yorumunuzu yapmıyorsunuz. Bu kez görüş bekliyorum lütfen.

Cevabım: “Selâm….. Sorumdan zaten belli değil mi?”

◊ “Katar Emiri bu cenaze törenini kesinlikle kaçırmaz. PKK çelenk bırakır, çiçekler Oslo’dan… ve binlerce bundan böyle un, kömür, makarna torbaları alamayacak gözü yaşlı, anayasaya evet diyen kitle… Bu da yeter cennete gidecek olan RTE’ye…”

◊ “Başkasını bilmem, ama sağ olursam… BENİM KATILMACAĞIM KESİN… Tabii ki törenle gitme şansı olursa…”

◊ “Katılacağım törendir…; emin olmak istiyorum.”

◊ “Ben de merak ediyorum. Hayırlısı ile olsun da, sayarız, meraktan kurtuluruz.”

◊ “Yeter ki tatsın.”

◊ “Sadece Türkiye; o da protokol icabı.”

◊ “Devlet Bahçeli sayılır mı?”

◊ “Hak vaki olsa da bir an önce; bütün dünya gelse.”

◊ “Epeyi bir başkan gelir; ölüsünü gözleriyle görmek için…”

◊ “Umarız bizi mahcup etmezler…”

SONRAKİ BÖLÜM